Dar Es Salaam – Arusha
Ramazan Bayramı dolayısıyla Şantiye 2 gün tatil olunca (Haziran 2019) uzun zamandır aklımızda olan Ngorongoro planını öne almaya karar verdik. Aslında Serengeti Milli Parkına giden turların hepsi yol üstündeki Ngorongoro Kraterine de uğruyor ama iki gün bunun için yeterli değildi.
Turumuzu Safaribookings.com websitesinde yüksek puan almış olan Lion King Adventures ile yaptık. İlk verdikleri fiyat kişi başı 650 dolardı! Ama pazarlıkla 7 kişi + 1 Safari Jipi için Dar Es Salaam – Kilimanjaro uçak biletleri, konaklama ve yeme/içme dahil kişi başı 420 dolara kadar indiler. Tabi bunda hepimizin Tanzanya’da oturumu olmasının büyük etkisi oldu. Park giriş ücretleri turistler için çok pahalı çünkü.
Safari sabah erken saatte başlayacağı için Arusha’ya bir önceki gece uçtuk.
1. Gün – Tarangire Milli Parkı
İlk gün sabah saat 7’den akşam saat 7’ye kadar yollardaydık. Tarangire Park girişi, öğlen yemeyi ve Manyara gölü seyir terası haricinde hep arabanın içindeydik.
Tarangire Milli Parkının en önemli özelliği çok sayıda fil ailesi barındırması. Ama biz tam Manyara gölünden buraya geçtikleri döneme denk geldiğimiz için göremeyeceğiz diye korktum çünkü ilk bir kaç saat antilop, maymun ve daha fazla antiloptan başka bir şey göremedik.
Tabi ki doğası çok güzel, özellikle de yeşilliklerin içinden yükselen çıplak Baobab ağaçlarının oluşturduğu kontrast.
Maymunlar insanlara çok alışmış o yüzden her yer maymundu. Kimse beslemiyor ama kafanızı çevirdiğiniz anda masadan birşeyler çalıveriyorlar. Yan masadan bir soğuk sandviç kaptılar mesela.
Ben de masadan kalkarken sonra yerim diye muzumu çantamın yanına koymuştum ama bunun ne kadar büyük bir hata olduğunu anlamam uzun sürmedi! Maymunlar çok şirin ama hepsi etrafına toplanmaya başlayınca hafiften gerilim filmi havası yaratıyor hahaha…
İlk başta beni takip ettiklerinden emin olamadık ve test etmeye karar verdik! O an çok mantıklı bir karar gibi geldi…
Akşam kalacağımız yere yaklaşık üç saatlik bir yolumuz olduğu için saat 3 gibi parkın çıkışına doğru yöneldik. Sadece Karatu’ya çıkarken Manyara gölü seyir terasında mola verdik.
Karatu’da Eileen’s Trees Inn’e vardığımızda hava kararmak üzereydi. Burada rakım 1500 metreye yükseldiği için hava soğuktu ama Dar Es Salaam’ın sıcağı ve neminden sonra çok iyi geldi.
2. Gün – Ngorongoro Krateri
Tam açılış saatinde Ngorongoro Koruma Alanı giriş kapısında olacak şekilde otelden ayrıldık. Gilbert giriş işlemlerini yaparken biz de bir grup fotoğrafı çekilelim dedik. Alman bir aileye rica ettik, sağolsunlar biz çekeriz dediler ama bir türlü çekemediler! Uzun uğraşlar ve bir kaç farklı aile üyesinden sonra iki fotoğraf çekebildiler. Almanlar teknolojiden anlar dedik ama o iş öyle olmuyormuş 😅
Yoğun bir ormanın içinden döne döne Krater kenarına doğru tırmandık. Sanki Afrika değil de Güney Amerika’nın sarmaşıklarla dolu yağmur ormanlarına girmiş gibiydik. Yükseldikçe de bulutların içine girdik. Krater Kenarında vardığımızda rakım 2286 metreydi!
Aslında Ngorongoro Krateri, çapı 10 km – 16 km olan devasa volkanik bir çöküntü ve kenar duvaraları tabandan yaklaşık 600 metre yukarıda. Resimde belli olmuyor ama bulutlar aşağıya doğru akıyor, bakmaya doyamadık.
Kraterin İçinde
Ngorongoro kayıp cennet gibiydi. Şu aşağıdaki manzara bütün yorgunluğumuza değdi. Daha güneş yüzünü gösterip bu bozkırı renkli çiçeklerle bezeli çayırlara dönüştürmemişti bile!
İçlere doğru biraz daha ilerlediğimizde ise bu sefer de erkek aslanları bulduk.
Biz geldiğimizde aracın şöförü hayvanı kızdırmadan yerinden kaldırmaya çalışıyordu. Bıraksan saatlerce yatacak çünkü. Önce motoru çalıştırdı olmadı, sonra gaz verdi, hayvanda yine tık yok. Son çare camı aralayıp biraz su döktü ve hızlıca geri kapattı 😅.
Bu arada asıl sabahtan beri gergedanları arıyorduk ama hem sayıları az hem de yola yaklaşmadıkları için bir türlü göremedik. Biz de, şöförümüz Büyük 5’ten biri olan Leopar ile ilgili bir duyum alınca, aynı yerde dolaşıp vakit kaybetmek yerine kraterin içindeki ormanlık alana doğru gitmeye karar verdik. Uzaktan da olsa Leoparı gördük.
Peki şu kuşun renklerine ne demeli 🧡
Sonrasında piknik alanına gidip, göl kenarında öğlen yemeyimizi yedik. Güneş artık iyice kendini hissettirmeye başlamıştı.
Bir yandan kahvelerimizi yudumlarken bir yandan da bu muazzam manzarayı son bir kez sindirmeye çalıştık. Buradan sonra 4 saatlik dönüş yoluna çıkmayı kimsenin gözü kesmiyordu ama Kilimanjaro’dan kalkan uçağımıza yetişebilmek için bir an önce yola çıkmamız gerekiyordu.
Bugün de sabah saat 7’den akşam saat 8’ye kadar yollardaydık. Yorulduk ama unutulmaz bir iki gün geçirdik.
Tanzanya’daki diğer safarilerimiz için tıklayın.