Gürcistan’dan Uluburun Plajı ‘na
Güne çok erken başlayıp çok şey sığdırdık. Sabah Mtirala Milli Park‘ında doğa yürüyüşü, öğlen Batum Botanik Bahçesi, Sarp sınır kapısı ve 350 km sonra Uluburun Plajı ‘na vardık. Kamp yeri plaja yukarıdan bakıyordu ve muhteşem bir manzarası vardı. İlk iş hava kararmadan çadırı kurduk. Bi otursak tekrar ayağa kalkamayacaktık çünkü 🙂
Bu arada bir karavan ve bir arabadan oluşan kalabalık bir ekip geldi. Karadeniz turumuz boyunca karşılaştığımız ilk ve tek Avrupalı/Amerikalı turistler bunlardı.
Son iki günün sıcak ve neminden sonra akşam serinliği çok iyi geldi, çok güzel uyumuşuz. Ertesi sabah resmen dinç uyandık. Bu iki tontiş bütün sabah yanımızdan ayrılmadı, aslında bir de kedi arkadaşları vardı ama onu yakalayamamışız 🙂
Sabah güneş doğar doğmaz hava yine ısınmaya başladı tabi. Kahvaltıdan sonra hiç oyalanmadan çadırı toplayıp eşyaları arabaya yerleştirdik. Deniz o kadar güzel gözüküyordu ki yüzmeden gidersek ayıp olacaktı artık 🙂 İlk başta kararsız kaldık acaba geç kalır mıyız diye ama soğuk su çok iyi geldi.