Zanzibar
Bayram tatilinde 3 gün izni koparınca hemen Zanzibar’da kalacak yer bakmaya başladım. Tamam itiraf ediyorum aylardır araştırıyordum bi ara kesin gideriz diye 😅. Ama son anda belli olduğu için Kendwa’da beğendiğim otelerde yer kalmamıştı. Biz de Nungwi’de kalmaya karar verdik. Eğer oturumunuz yoksa Dar Es Salaam – Zanzibar feribotu tek yön 35 dolar, 39 dolara uçak bileti bulunca hiç tereddüt etmeden gidiş dönüş uçak biletlerimizi aldık. 20 Ağustos 2018 akşamı ilk önce her zaman kullandığımız Dış Hatlar Terminaline gittik. Ama bir kaç firma haricinde bütün Zanzibar uçuşları İç Hatlar Terminalinden yapılıyormuş. Aslında aynı bahçe içindeler ama Havalimanından dışarı çıkıp 1 km sonra başka bir kapıdan tekrar girmemiz gerekti.
Bilette bir saat kala check-in kapanır yazdığı için erkenden gittik ama hem uçak rotar yaptı hem de son saniyeye kadar gelen herkesi uçağa aldılar! Zaten check-in’den sonra kimlik kontrolü de yapmadılar, yani daha çok otobüs terminali gibiydi.
Nungwi
Zanzibar havalimanından Nungwi’deki otelimize gitmek için, bir kaç gün öncesinde, bir arkadaşın tanıdığı olan Kherry ile anlaştık. 70.000 şiline (30 dolar) önce arkadaşları Kendwa’ya sonra da bizi Nungwi’deki otelimize bıraktı. Uçuş 15 dakikaydı ama Havalimanından otel neredeyse 2 saat sürdü. Ada çok büyük.
Otelimiz Kigwedeni Villas aile işletmesiydi ve hepsi çok tatlı insanlardı. Hatta en büyük amcaları Muhteşem Yüzyıl’ı izledikten sonra Türk ve Osmanlı tarihine merak salmış onu anlattı bize.
Kahvaltıdan sonra kendimizi direk sahile attık. Denizin rengi gerçekten çok güzel. Kumsal da bembeyaz ve pudra gibiydi.
İlk günü dinlemeye ayırmıştık, sahilde yürüyüp oturacak mekanlara baktık. Ama sadece iki seçenek vardı, ya plajda şemsiyenin altında yatacaksın, ya da sandalyede oturacaksın. Plajda masailer veya masai taklidi yapan beach boylar sürekli bişeyler satmaya çalıştığı için pek çekici gelmedi. Tam umudumuzu kaybetmiştik ki Mangi’s Bar’ı bulduk. Hemen plajda, ahşap bir platformun üstünde çok cici bir mekandı. Çalışanlar da çok güler yüzlü insanlardı. Ama asıl taze meyve ile yapılan shake’lerine vurulduk!
Saatlerce oturup kitap okuduk, ben arada denize girdim, öğlen yemeği yedik. Çok iyi geldi, buna ihtiyacımız varmış. Öğleden sonra otele dönerken sahilde arkadaşlarla karşılaşınca vazgeçip kumlara yayıldık. Saçlar ördürülmeye başlanmıştı bile.
Biraz uzun sürdü ama çok güzel oldu. Tabi bende saç olmadığı için o topa hiç girmedim. Gabon’da ördürdüğümde iki kilo saç eklemişti kız bişeye benzetebilmek için!
Bu sefer Ozan’da denize girdi çünkü güneşin altında oturunca sıcaklamıştı! Su mis gibi, pırıl pırıl.
Biz otele döndükten sonra onlar gün batımını izlemek için sahilde kalmışlar ve aşağıdaki ana tanık olmuşlar, çok kıskandım. Aşağıda kısa bir parçasını koydum.
Sahildeki Masailer ve gün batımı
Nungwi’de Akşam
Akşam yemeği için yorumları çok iyi olan Cholo’s Bar’da tekrar buluştuk. Yemekten sonra da dans ederiz diyoruk ama bayram tatili olmasına rağmen parti yoktu. Biz de gün içinde broşürleri dağıtılan Gerry’s Bar’daki parti/konsere gitmeye karar verdik. Zanzibar güvenli ve biz de dört kişi olunca köyün içinden yürüyerek gittik. Sahildeki lüks otellerin ve barların hemen arkasında derme çatma klübelerde bir yaşam var. Yollar gündüz de tenhaydı ama bu sefer bir de zifiri karanlıktı. Yol dediğim üstünden araba geçe geçe sertleşmiş toprak. Biraz tırsmadık değil.
Dönüşte bir yere kadar kumsaldan ve sahildeki otellerin bahçesinden yürüdük. Ama sular yükseldiği için yolun geri kalanında Ozan’la ikimiz yine ara sokaklardan telefonların ışığı ile yürümek zorunda kaldık.
Tanzanya’da heryer aynı değil tabi ki. Zanzibar’ın ne kadar güvenli olduğunu anlata anlata bitiremeyen Tanzanya’lı arkadaşlar, Dar Es Salaam’da, Masaki bölgesi haricinde, hava karardıktan sonra sokakta yürümememiz konusunda bizi uyarmışlardı.
Mnemba Snorkel Turu
Snorkel turunu Zanzibar’a gitmeden önce One Ocean ile organize etmiştik. Biraz pahalı ama ekip profesyonel ve malzemeler de kaliteliydi. İkinci günün sabahı erkenden otelin ayarladığı taksi ile adanın öbür tarafındaki Matemwe plajına gittik. Dalış yapacakların Dive Master’ları zaten vardı ama snorkel yapacak sadece beş kişi olmamıza rağmen bize de iki rehber ayarlamışlardı. Drysuit, Maske ve paletlerimizi aldıktan sonra eski bir otobüsle yarım saat uzaktaki kalkış noktasına gittik.
Su çok sığ olduğu için bizi kayıklarla büyük tekneye götürdüler. İlk durağımıza yaklaşırken yunusları görünce küçük tekne ile dalgıçlardan ayrılıp hemen suya atladık. Elimi uzatsam dokunabileceğim mesafede 10-15 tane yunus ile yüzdük!
Tabi bizim ilk heyecan geçip fotoğraf çekmeye karar verene kadar derine dalmış uzaklaşmaya başlamışlardı. Hızlıca kayığa binip takibe devam ettik. Tekrar yüzeye çıktıklarında bu sefer hazırdık. Yunuslardan bir tanesi Ozan’ı merak edip hemen altında yüzeye çıkınca da istediğimiz fotoğrafları yakalamış olduk.
Buradan sonra ilk snorkel noktasına, dalgıçların yanına gittik. Burada mercanlar gerçekten çok güzeldi ama biraz derinde olduğu için yukarıdan bakmakla yetindik.
Mnemba’nın batısındaki ikinci durağımızda mercanlar 2-3 metre derinlikte olduğu için çok daha keyifli oldu.
Snorkel videolarını buraya yüklemek yerine bütün tatilimizi kapsayan bir video hazırladım;
Zanzibar tatilimizin videosu için tıklayınız.
İlk başta drysuit giymesek olmaz mı demiştik ama neyseki hocaların sözünü dinlemişiz çünkü en son tipim şuydu;
Zaten saatlerdir sudaydık bir de hava kapalı olunca sonlara doğru baya üşüdüm. İlk mercanlara dalgıçlar kadar yaklaşamadığımız için gıcık olmuştum ama yazık onlar da yunuslarla yüzememişler huhahaha!
Stone Town ve Eve Dönüş
Üçüncü günün sabahında kahvaltıdan sonra taksi ile Stone Town’a geçtik. Yolda telefonla Hyatt oteli arayıp masaj için randevu aldım. İlk iş oraya gittik.
Bu arada otelin kendisi de 17. yüzyıldan kalma çok güzel bir yapı.
Zaten tarihi merkezde olduğumuz için sonrasında direk sokak aralarına daldık.
Binaların çoğunun iç avlusu var. Dolayısıyla üst katlardaki mekanların girişi bulmak biraz zor oluyor.
Hem insanlar hem de mimaride Afrika’dan ziyade Arap kültürü hakim.
Biz zaten Tanzanya’da yaşadığımız için tarihi de olsa şehir içine pek vakit ayırmadık. Ama bir gün daha kalıp baharat turuna da gitsek güzel olacakmış.