Göcek ‘te genelde koylar bizim için çok derin. O yüzden bildiğimiz bir yerle başlamak istedik.
Gün 79 – 80 Küçük Sarsala Koyu
Göcek’e vardığımız gibi ilk iş eğitim aldığımız ekiple buluşmak oldu.
Bir gece beraber Küçük Sarsala restoranda kaldık. Onlar ertesi gün eğitim için yollarına devam ederken biz bir kaç gün daha burada kalmaya karar verdik, lakin hava yeniden bozacaktı! Gecen sene Ekim ayında geldiğimizde burayı çok sevmiştik. Hem de kendimizi güvende hissettiğimiz bir yerdi. Ta ki havanın patladığı gün iskeleden kovulana kadar!! Ne desek ikna edemedik. Ekstra para vermeyi bile teklif ettik ama kalmamıza izin vermediler. Bu kadar şiddetli rüzgarda tek başımıza demir atmamız çok riskli olacaktı. En yakında Binlik Koyundaki Amigo restoranı aradık. iskelede yer olduğunu öğrendiğimiz gibi yola çıktık.
Gün 81 – 82 Binlik Koyu
Rüzgar o kadar şiddetliydi ki, motorla gidiyor olmamıza ragmen Orsada gider gibi tekne yan yatıyordu. Hatta yastıklarımızdan biri uçmuş, sonradan fark ettik. Binlik koyuna girince biraz kuytuda kaldık ama yine de yanaşırken yardım etmeleri gerekti.
Bizden yarım saat sonra Alman bir teyze yüzerek iskeleye geldi, ellerini taşlar kesmiş. Bayadır koya kaçtan kara yanaşmaya çalışıyorlarmış ama bir turlu olmamış. Yardım istemeye gelmiş, iskeleye yanaşmak için. Iyi ki hic şansımızı zorlamadan restorana yanaştık dedik. Buranın da akşam yemekleri aynı fiyattı ama çok tatlı bir aile işletiyordu. Salaş bir mekan olduğu için de gelen insanlar kafa dengiydi. Burada da iki gece kaldık.
ilk gün Amigo abinin tavsiyesi üzerine doğa yürüyüşüne çıktık. Rotalar ormanın içinde, kirmizi-beyaz boyanmış taşlarla işaretliydi.
Biz tepeyi aşıp, arka taraftaki koya yürüdük. Amigo abi o koy tam sizlik demişti ve yüzde yüz haklıydı. işletme yoktu ama iskele vardı, çok sığ olduğu için de gulet ve yelkenliler yanaşamıyordu! Koya adını veren batık hamamı saymıyorum bile!! iskeleye bağlı tek bir tekne vardı, selam verince bizi kahveye davet ettiler. Cok tatlı bir çiftti ama son günleriymiş maalesef, ertesi gün tekne ile geldiğimizde çoktan gitmişlerdi.
Gün 83 – 87 Hamam Koyu
Eylül sonunda yaz sıcakları hala devam ediyordu ama üç tarafı yüksek tepelerle çevrili koy günün büyük bir kısmı gölgede kaldığı için çok rahat ettik.
Bunun ötesinde etrafımızın genelde boş olmasına ve batık hamam koyunun harika su altı manzarasına bayıldık.
O kadar rahat ettik ki ilk defa burada projektörü kurup film izledik.
Göcek’te kullanma suyun bitmediği sürece şehre gidip alışveriş yapmana gerek kalmıyor çünkü Migros gemisi her gun bütün koyları dolaşıyor. Hatta geldiklerinde ararsan gelip alıyorlar. Sonra da alışveriş bitince geri bırakıyorlar. Tekel ürünleri haricinde taze ekmekten sebzeye her şey var.
Buradaki dördüncü günümüzde motorla turda olan arkadaşlarla buluşmak için Büyük Sarsala koyuna gittik. Tur teknelerinin yanaştığı iskelede yer olmayınca biraz güneyde bulabildiğimiz en uygun yere geçici olarak kıçtan kara yanaştık. Ozan dingy ile almaya gitti. Tabi bizimki en küçük boy olduğu için üç kişi yarısı suya batık bir şekilde geldiler 🤣. Orada biraz takıldıktan sonra vakitlice Hamam koyuna geri döndük. Ertesi gün Büyük Sarsala’dan kalkan bir tur teknesine denk geldik, sağ olsunlar onların yerine yanaşıp arkadaşları bırakabileceğimizi söylediler, çok büyük kolaylık oldu.
Gün 88 – 92 Kille Koyu
Kille diğer Göcek koylarından farklı olarak alargada kalmaya müsait bir koy. Bir diğer fark da neredeyse bos olmasıydı. Koya karadan ulaşım olmasına ragmen sahilde, 3 motokaravandan başka, kimsecikler yoktu. (belediye tesisin inşaatı başlamıştı ama daha açılmamıştı)
Demirimizi attık yerleşmeye çalışırken uzaktan bir ses duyduk “karavanı satıp Macgregor alacağım ben de…!” diye bağırıyordu 😅, biz de “HAYIIIR sakın satma!” diye bağırınca başlayan muhabbet 4-5gun surdu. Karavan camiası küçük, ortak arkadaşlarımız bile çıktı. Cok keyifli vakit geçirdik. Dinginin motoru tekliyordu bir süredir, komple boğulunca bir bakalım dediler. Parçalayıp baktılar, filtreleri vb temizlediler ve sonrasında canavar gibi çalıştı, hic teklemedi bile!
Migros gemisine gittiğimiz bir gun Domuz Adası – Akvaryum Koyuna da gittik. Gece kalmak için bize uygun değildi ama yüzmek ve snorkel için muhteşemdi.
Suyun berraklığı, balıklar ve su altındaki antik ev kalıntısı.
Gün 93 Hamam Koyu
Sabahtan Kille koyundan çıkıp Göcek’e yakıt almaya gittik. Sonra da Göcek’teki son akşamımızı geçirmek üzere Hamam Koyuna geri döndük.
Macgregor 26M ile İstanbul – Göcek Rotası 2021 ➡️Yolculuğun başına dönmek için tıklayınız.