1.Gün
İlk gün geleneksel Amerikan kahvaltısı için Flagstaff Route 66 üzerinde 50’ler temalı bir restorana gittik. Porsiyonlar çok büyük olduğu için Seval’le tek omleti paylaştık, onu da zor bitirdik! Omletin yanında gelen “Hash browns” ında ne olduğunu sonunda öğrendim: rendelenmiş, az yağda kızarmış patates! Rösti gibi bir şey yani 🙂 kahvaltı biraz ağırdı ama çooook lezzetliydi. Sınırsız kahve de cabası 🙂
Flagstaff’ın rakımı 2100 metre olduğu için hem bitki örtüsü farklıydı hem de Arizona’nın geri kalanında dayanılmaz bir sıcak varken burada hava mis gibiydi. Ama akşamları soğuk, kalın bir polarla ancak ısınabildim.
Görecek çok insan ve yapılacak çok şey olduğundan günün geri kalanında program baya yoğundu. Yemeklik malzeme ve hediye paket kağıdı almak için markete gittikten sonra Seval’in NAU kampüsündeki ofisini toparlayıp hocalarından biri ile biraz muhabbet ettik.
Öğleden sonra 1-2 saatliğine Seval’in bir hocasının evindeki bahçe partisine katıldık. Herkes gibi biz de yiyecek bir şeyler hazırlayıp götürdük tabi.
Asıl program akşam Seval’in arkadaşları Dan ve Ingrid’in evindeki akşam yemeğiydi. Mike’ın Amerikan BBQ ve mısırı + Seval’in salata 🙂 + Panjanit’in Thai yeşil köri çorbası ile enfes bir akşam yemeği oldu.
Akşam yemeğinden sonra Seval’e kendi kızları gibi sahip çıkan ve destek olan Muzaffer amca ve Züleyha teyzelerin evine gittik. Züleyha teyze Türkiye’ye gittiği için onu göremedik ama Muzaffer amca bizi çok güzel ağırladı. Muhabbet de güzel olunca zamanın nasıl geçtiğini anlamamışız.
2.Gün
Bu sabah kahvaltıyı evde yaptık, tabi ki kahve ile 🙂 2 gecedir yattığım gibi uyuyorum ama 4 saat sonra cin gibi uyanıyorum ve kalkana kadar yatakta dönüyorum. E tabi gece mesaisinde yaşıyoruz 🙂 Bu arada bana çok ilginç gelen bir şey fark ettim. Gittiğimiz bütün evlerde ocağın üstündeki mikrodalga aynı zamanda aspiratör, tek parça yani.
Sonra yürüyüş yapmak için Buffalo Park’a gittik. Burası rüzgarlı olduğu için biraz serindi. Ama o kadar güzel bir kasaba ki, bayıldık buralara. Hem doğası muazzam hem de insanları çok güler yüzlü ve sakin.
Ve beklediğimiz an! Zuzu’mun mezuniyeti!! Tabi çok kalabalık oldukları için o an baya uzun sürdü haha 🙂
Bu arada kubbe tamamen ahşap, mesnetlerde mecbur çelik plaka kullanmışlar ama devasa bir açıklık tamamen ahşapla geçilmiş! Ve burada deli gibi kar yağıyor! Neyse ki kubbeyi yapısal olarak incelerken Seval’in salona girişini kaçırmadık! 🙂 🙂
Akşam yine Dan ve Ingrid’in evine gittik. Bu sefer kalabalık bir mezuniyet partisi vardı. Bahçede ateş başında muhabbetler, içeride kızlarla döktürmeler. Uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştim. Ama ertesi sabah yola çıkacağımız için gece yarısını bulmadan Uber’imizi çağırıp eve döndük.
ABD – Araba ile Batı Yakası Turu – ilk yazıya dönmek için tıklayın