Uzun süre, yola yelken ile direk İstanbul’dan mı çıkacağız yoksa römorkuyla karadan güneye mi indireceğiz kararını veremedik. Çünkü hem tecrübemiz yetersizdi, hem de teknemiz küçüktü. Fikrini sorduğumuz yılların denizcilerinin ilk sorusu hep “vaktiniz var mı?” oldu. Çünkü bizim için güvenli havayı bekleyecek vaktimiz olduğu sürece güneye inmek sorun olmayacaktı.
Tadilat işleri devam ederken fırsat buldukça yelken seyrine çıkıp pratik yaptık. Flok yelken havuzluktan ayrılmadan açılıp kapanıyorken ana yelken için yelken direğinin yanına gitmek gerekiyordu. Trim ayarları Ozan’da, yelkenleri açıp kapama işi bende olacaktı. İlk başlarda hava aniden patlarsa yelkeni indirmeye gittiğimde dengemi kaybedip suya düşer miyim diye korkuyordum ama zaman içinde alıştım.
Elektrikli ırgat taktırmadık o yüzden 10 metre 8lik zincir + 9,5 kg Danforth çapa aldık. Ama orjinal Danforth bulmamız çok uzun sürdüğü için yola çıkmadan önce sadece bir defa demir atma fırsatımız oldu. Tabi asıl elle geri çekebiliyor muyuz onu denedik. Rüzgar şiddetli olmadığı sürece ben de rahatlıkla çekebiliyordum. Tekne ile gelen 5 kg lık şemsiye çapayı da yedek olarak yanımıza aldık.
Acil durum için gerekli bütün ekipmanları aldık. Aklıma gelenler: işaret dumanı, paraşütlü işaret fişeği, hava kornası, can simidi ve ışıklı şamandırası, suda otomatik şişen can yeleklerimiz için çakarlı ışık, tam teçhizatlı ilkyardım çantası, yangın battaniyesi, gaz detektörü, yangın tüpü ve topu.
Derinlik ölçer olarak kullanacağımız Garmin Striker 4 balık bulucunun aynasını tekne karadayken monte etmiştik. Elektrik tesisatı yapılırken onun kabloları da çekildi. Rota planlaması / chart plotter için cep telefonundan Navionics uygulamasını kullandık. Sadece güncel Akdeniz haritası için ödeme yapmak zorunda kaldık.
Peki Biz Hazır mıyız?
Havalar soğuyana kadar denizde kalmayı planladığımız için acelemiz yoktu. Yola İstanbul’dan çıkacaktık ama mesela kesinlikle gece seyri yapmayacak, mümkün olduğunca kıyı seyri yapacaktık. Yola güneş doğarken çıkıp öğlen hedefe varacak şekilde rota planlaması yapacaktık. Hava durumunu sürekli farklı kaynaklardan takip edip bozma ihtimali varsa bir gün önceden güvenli bir yere sığınacaktık. Çünkü en iyi kaptan fırtınada limanda olan kaptanmış!
Yola çıktığımızın üçüncü haftası falandı, bu stres ne zaman biter diye sorduğumuzda, “merak etmeyin yirmi yıla rahatlarsınız…” cevabını almıştık 🙂 Bu cevap durumu açıklıyor aslında. Benim asker disiplinim 🤣🤦♀️ ve Ozan’ın özgüveni ile yola çıktık. Kervanı da yolda düzdük.