Pokut Yaylası
8. gün sabahında Taka Rafting’teki çadırımızı toplayıp Pokut Yaylasına doğru yola çıktık. Şenyuva köyüne kadar olan 21 km / 30 dk lık yol asfalt. Sağımızda kalan Şenyuva köprüsünü geçtikten 300 m sonra sola sapıp direk tırmanmaya başladık. Buradan sonra 12 km lik “kısa” bir yol kalıyor ama yol o kadar dar, dik ve bozuk ki yaylaya ulaşmamız 1 saat sürdü.
Yolun yaklaşık 2. km sinde karşımıza bir teleferik çıktı.
Karşı tepedeki evine yol açıp ağaç kesmek istemediği için mevcut yoldan teleferikle geçmeyi uygun bulmuşlar. Biz karşıya geçmedik ama vaktimiz olsa tanışmak isterdim açıkçası.
Buradan sonra yol ancak tek arabanın geçebileceği kadar daraldı. Tamam trafik çok yoğun değildi ama karşıdan kamyon bile geldi. Ya önceden fark edip yolun genişleyen kısmında kenara çekeceksin ya da paşa paşa geri geri gideceksin. Neyse ki yağmur yağmadığı için kazasız belasız gidip geldik ama yolda kalacağız diye çok korktuk açıkçası.
Biz yukarı çakana kadar bulutlar toplanmaya başladı ve arka plandaki dağlar kendini hiç göstermedi ama sırt boyunca uzanan bu şirin yaylayı göremeden de dönebilirdik. Aynı gün bizden sonra gelen Figen abla 3 gün beklemiş ama bulutlar hiç dağılmamış.
Bir haftadır sayıkladığım kara lahana dolmasını Pokut Doğa Konukevi’nde bulmamla günüm daha bir aydınlandı. Biz yemeği bitirdiğimizde bütün evler bulutların arasında kaybolmuştu. Gece burada kalmayacağımız için daha fazla oyalanmayıp aşağıya inmeye karar verdik.
Rize’den Artvin’e
Pokut Yaylasında planladığımızdan daha kısa süre kalınca aynı gün Artvin’e geçmeye karar verdik. Gece hangi Karagöl’de ;P kalacağımızı ise Artvin’e varış saatimiz belirleyecekti.