Khao Yai Milli Parkı
Vahşi hayvanları doğal ortamlarında görmek ve Tayland’ın muhteşem ormanlarını yürüyerek keşfetmek için Bangkok’tan üç saat mesafede olan Khao Yai Milli Parkına gitmeye karar verdik. Similan adasındaki küçük! maceramızdan sonra tropikal ormanlara rehbersiz girmemeye karar verdiğimiz için önceden biraz araştırma yapıp Greenleaf Guesthouse & Tour ile iki günlük bir program ayarladık.
Khao Yai 1.Gün
Pak Chong kasabasına öğlen saatlerinde vardık. Bizi alıp Milli Park girişindeki otelimize yerleştirdiler. İki gün boyunca beraber gezeceğimiz ekiple tanıştık, öğlen yemeğimizi yedikten sonra da saat üç gibi parka doğru yola çıktık.
İlk durağımız Milli Park içindeki Ban Tha Chang doğal su kaynağıydı. Pırıl pırıl tertemiz bir suyu var ve yüzülebiliyor.
Gün batımında da gece avlanmak için dışarı çıkan yarasa sürüsünü izlemeye gittik. Milyonlarca yarasa saat 6:30 gibi dağın üstündeki mağaralarından bitmek bilmeyen bir sürü halinde çıkmaya başladı. Bir saat sonra aracımıza binip oradan ayrıldığımızda hala çıkmaya devam ediyorlardı! Nefes kesici bir manzaraydı. Zaten yarasaların dansı diyorlar buna.
Günümüzü enfes Thai yemekleri ile sonlandırdık.
Khao Yai 2.Gün
Tabi ki kahvaltıda peynir yok ama yine de fena değildi. Kahvaltıdan sonra aynı ekip araca doluşup yola çıktık. İnsanlar yiyecek verdiği için resimdeki maymunlar yol boyunca her yerdeydiler.
Orman İçi Yürüyüş
Parkın içinde belli bir yere kadar araçla gittikten sonra inip ormanın içindeki yürüyüşümüze başladık.
Yağmur mevsimi olduğu için yürüyüşe başlamadan önce hepimize resimdeki beyaz sülük çoraplarından dağıttılar. Çünkü toprakta yaşayan, siyah kurda benzeyen ve insanın üstüne tırmanabilen sülükler vardı ve paçanızdan içeri girerse ısırabiliyorlardı! Bir kaç kişinin omzuna kadar çıkmayı başaran olsa da kimse ısırılmadan günü tamamladık.
Adamın güldüğüne bakmayın yılan çok zehirli. Bizi yaklaştırmadı.
Rehberimiz ormanın ortasında yerdeki bir deliği gösterip izlememizi söyledi, bir yandan da hınzır hınzır gülüyordu. Yerden bulduğu bir dal parçası ile başladı deliği kurcalamaya. Biz ne yapıyor lan bu adam demeye kalmadan kocaman siyah bir akrep sopayla birlikte dışarı çıktı! ve hoop kuruğundan yakalayı verdi.
İlk şaşkınlığımızı üstümüzden attıktan sonra önce Ozan sonra da benim haricimde herkes sırayla koluna koyup poz verdi! Ama sadece Ozan eline almaya cesaret edebildi!
Tabi ormanda sadece sürüngen ve böcekler yoktu. Çok güzel kuşlar ve ağaçların tepesinde yaşayan gibbon maymunları da vardı.
Gibbonlar çok sevimliydi ama yüksek ağaçlardan aşağı inmiyorlar malesef.
Kao Yai Çayırları
Yüksek otların arasında dolaşırken 2,168 km² lik alanda sadece 20 kaplan kaldığını bilmenin rahatlığı vardı ama bu bölgede yaşayan vahşi köpek sürüleri bile yeterince tehlikeli.
Öğlen yemeği için Milli Park Merkez ofisine geldiğimiz de başkaları da bize katılmıştı! 😅
Öğlen yemeğinden sonra bizimle buluşan aracımızla şelaleye gittik.
Şelaleden sonra aracımıza binip çıkışa doğru yola koyulduk. Tam artık başka bişey göremeyeceğiz derken ağaçların arasından erkek bir fil çıktı!
Araç durur durmaz rehberi beklemeden aşağı indik. Tam yolun karşısına geçiyorduk ki rehber panikle yanımıza gelip bizi araca geri bindirdi. Çok korkmuş ve kızmıştı, çok pis azar yedik. Erkek filler çok agresif oluyormuş ve kızarsa elinden kurtulamazmışız, arabayı dümdüz edermiş! Biz de uslu uslu arabanın içinden resim çektik ama fili gören diğer araçlar da durunca kalabalık arttı ve fil huzursuzlanmaya başladı. Biz de yolumuza devam ettik.
Tropikal Ormanda Rehberin Önemi
Sabah durduğumuz seyir terasında dönüşte de kısa bi mola verdik. Bu arada Rus bir çift ağaçların arasından çıkıp yanımıza geldi. Tek başlarına ormanın içine girmiş ve bütün gün dolaşmışlardı. Tabi kimse sülüklerden bahsetmediği için bizim aldığımız önlemleri almamışlar ve sülükler her yerlerini ısırmıştı. Ama durumun vahametini tişörtlerini kaldırıp hala kanayan ısırık yerlerini görene kadar anlayamamıştık!
Beraber Son Akşamımız
Son akşamımızda iki gündür parka girip çıkarken gördüğümüz mangalda çevirmelerden yemeye karar verdik. Daha doğrusu Ozan ilk gördüğünde karar vermişti de beni ikna edememişti çünkü hayvanı sadece bütün satıyorlardı. Ben de pek et yemediğim için Ozan sonunda ekibin geri kalanına sormaya karar verdi. Herkes bunu bekliyormuş sanırım tüm ekip Ozan’ın teklifini sevinçle karşıladı! 😅
Millet et ve bira ile gayet mutluydu ama ben bu durumdan pek memnun olmadım tabi. Sağolsun Greenleaf dışarıdan aldığımız eti restoranlarında yememize izin vermişti. Ama salata sorunca yapacak malzemeleri olmadığını söylediklerinde önce menüde olmadığı için uğraşmak istemediklerini sandım ve biraz bozuldum. Kalktım mutfağa gittim, baktım salata malzemeleri tezgahın üstünde duruyor, sevimli sevimli, -e var işte bunlarla yapacaksın dedim. Kadıncağız mahçup bir şekilde ama salata sosu yok ki nasıl yapacağız demesin mi! Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Meğer sezar ve benzeri hazır soslar olmadan salata yapılamayacağını sanıyorlarmış! Dedim ablacım sık limonu koy zeytinyağını al sana mis gibi salata 😂.
Alman çift haftalardır doğru düzgün et yiyemediklerini söylemiş ve bu mangal işine en çok onlar sevinmişti. Ama ne kadar ciddi olduklarını yemek için tekrar buluşup bu tişörtü görene kadar anlamamıştık!!
Khao Yai Milli Parkı beklentimizin çok çok üstündeydi, ekipteki insanlar da kafa dengi olunca efsane eğlendik. Hatta birkaçıyla uzun süre görüşmeye devam ettik.