Tayland’da Figüranlık
Tayland’da yabancıların yaptığı en yaygın ikinci iş figüranlık. Biz de, ajansın yönlendirmesi ile, haftasonuna denk gelen fırsatları değerlendirip günübirlik çekimlere gittik. Hem fazladan para kazandık, hem de ilginç mekanlarda tanıştığımız insanların daha da ilginç hikayelerini dinleme fırsatımız oldu. Bu işlerin büyük bir kısmı, hiç seçmeler olmadan gittiğimiz, reklam filmlerinde figüranlık işleriydi.
Bu fotoğraf Mahidol üniversitesi konservatuar bölümünde çekilmişti. Tatil günü olduğu için öğrenciler yoktu, biz de meraklı çocuklar gibi her yere girip çıkmıştık. Devlet üniversitesi ama adamlar özenmişler! Bayıldık! Hatta şu videoyu izleyin derim “Mahidol College of Music“.
Başka bir reklam filmi için beni seçmelere çağırmışlardı. Elime kocaman bir durian meyvesi verip bir kaç cümle söyletmişlerdi. Ama çok zorlandım çünkü karpuz büyüklüğünde ve heryeri dikenli bir meyveyi elinde tutmaya çalışınca ağırlığı yüzünden dikenler insanın eline batıyor.
Şangay Film Seti
Sinema filmi için figüran aradıklarını duyunca çok heyecanlanmıştık. Aslında bir hafta on günlük bir süreç için figüran arıyorlardı ama biz sadece cumartesi günü çekimlere katılabildik. Çekimler gece başlayacaktı ama öğleden sonra orada olmamızı istemişlerdi. Nedenini gidince anladık, yüzlerce insanı hazırlamaları gerekiyordu!
Beni önce devasa bir çadırın içine aldılar. Sıra sıra askılarda döneme uygun kostümler asılıydı. Şöyle bir tipime bakıp aradan seçtikleri kıyafetleri ve şapkayı verdiler. Üzerimi değiştirdikten sonra bu sefer de makyaj ve saç için sıraya girdim. Tamamen hazır olup Ozan ve arkadaşlarla tekrar buluştuğumda artık hava kararmıştı.
Akşam yemeğimizi yedikten sonra bizi sete aldılar. Set Şangay limanı ve çevresindeki sokakların gerçek ölçekli modeliydi. Fotoğraf çekmek yasak olduğu için ehem! çaktırmadan sadece 1-2 fotoğraf çekebildik.
İlk önce yönetmen hepimizi bir araya toplayıp çekilecek sahneyi anlattı. Japonların işgal ettiği Şangay’dan canımızı kurtarmak için kaçıyorduk, korku ve panik halindeydik. Komut geldiğinde her grup ayrı bir sokağa doğru koşacaktı. Neyse komut geldi, başladık koşmaya. Silah sesleri, bağrışmalar derken arkamızda patlayan bombayla kendimizi yere atmamız bir oldu, ortalık toz duman! Rol yapmamıza gerek kalmadı çünkü o an gerçekten hayatımdan endişe ettim. Kalabalık dağılınca bir baktık yerde kanlar içinde bir adam yatıyor, o kadar gerçekçi yapmışlar ki yanına yaklaşana kadar maket olduğunu anlayamadık. Sonra bizim arkadaşı gördük. Patlama tam yanında olmuş ve bembeyaz bir toz tabakası ile kaplanmıştı 😂. Tabi aynı sahneyi yönetmen memnun olana kadar defalar çektiler.
Gecenin ilerleyen saatlerinde başka bir sahne için bizi ara sokaklara aldılar. Bu sefer John Cusack’ın yakın çekim bir sahnesinde sağa sola kaçışacaktık! Etrafta yanan arabalar falan var, bu sefer kesin ben geçerken patlayacak dedim içimden! Neyseki sahnenin çekimi bitene kadar sıra bana gelmedi de yanan arabaların arasından koşmak zorunda kalmadım.
Çekim öncesi yemekte tanıştığımız İranlı bir çocuk bir haftadır çekimlere geldiğini ve gece kulübü sahnelerini çektiklerini söylemişti, biz de şans yok tabi! Hatta yıllar önce Truva filminin kalabalık savaş sahnelerini de Tayland’da çekmişler ve Truva askerini oynamış.
Seslendirme
Seslendirme deyince akla film geliyor ama bizim gittiğimiz işler genelde ilaç firmalarının vb eğitim programlarıydı. Beni sadece bir kaç defa aradılar, genelde Ozan’ı çağırıyorlardı, aslında sesim de güzel ama 😂.
Bu ajansları hep farklı ortamlarda tanıştığımız insanlar ve onların tanıdığı insanlar sayesinde bulduk.
Tayland’da İş Bulma Sürecimiz ve Yaşam – ilk yazıya dönmek için tıklayınız