Soga’dan Mikumi Milli Parkı’na Yolculuk
İki haftada bir pazar günü tatilimiz olduğu için genelde Dar Es Salaam’a gidiyoruz. Ama yağmur mevsimi başlamadan, Şubat ayı bitmeden, vahşi hayatı görmek istediğimiz için bir Pazarımızı safariye ayırdık. Serengetiye göre küçük ve hayvan sayısı az olduğu için bırak aslanı, fil bile göremeden geri dönenler olduğunu öğrenince beklentimizi yüksek tutmamaya çalıştık.
Normalde dört saatten uzun süren bu yola Cumartesi akşam trafiğinde çıkmayı göze alamadığımız için gece 01:20’de çıkmaya karar verdik. Böylece sabah Park açılmadan orada olacak ve sabahın erken saatlerinde aktif olan avcı hayvanları görme ihtimalimizi arttıracaktık.
Park deyince yanlış anlaşılmasın burası bir doğal yaşam alanı yani etrafında duvarlar yok, hayvanlar her yerde. Hatta çevre köylerde hava karardıktan sonra insanlar evlerinden dışarı çıkmıyormuş.
Mikumi Milli Parkı – Safari
Tahmin ettiğimizden çok daha erken, saat 05:30 gibi giriş kapısına geldik. Park görevlileri bizi yönetim ofisinin önündeki otoparka aldı. Hiç bir aydınlatma olmadığı için el feneri ile dolaşıyorlardı. Tuvaletin yerini sorunca, bir dakika bekleyin deyip, ofisin yanındaki büyük dolaptan kalaşnikoflarını alıp hadi gidelim dediler! Ben de hayatta neyin daha önemli olduğunu sorgulamaya başladım tabi! Dayanabilecek gibi olsam beni kimse o arabadan çıkaramazdı da…. Tuvalet binası sadece 100 metre ilerideydi ama o yol bitmedi.
Giriş işlemlerini yapan memurlar saat 7:00’de iş başı yaptığı için o saate kadar arabada uyuduk. İşlemlerin tamamlanması yarım saati buldu. Kendi aracımızla girdiğimiz için sadece kişi başı 35 dolar giriş ücreti ödedik. Ama kendi başına hayvanları bulma ihtimali düşük olduğu için park görevlilerinin bilgisi dahilinde gönüllü rehberlik yapan köylü gençlerden birini de yanımıza aldık.
Araba hareket edeli 3 dakika olmamıştı ki Ozan otların arasını işaret edip orda bişey var dedi!
Ozan göstermese hiçbirimiz farketmeyeceğiz! Kendime not: “ıssız adaya düşersem yanıma alacağım 3 şey: Ozan,….. 😂” Bu arada tuvaletlere 700 metre falan uzaktayız!!
Patikadan ayrılamadığımız için yaklaşamadık ve bir süre sonra gözden kaybettik.
Tüh aslana yaklaşamadık derken 10 dakika sonra otların arasından dişi bir aslan çıkıp yolun ortasına yattı.
Rehber, bu saatte karnı tok olduğu için sıkıntı yok deyip arabayı aslanın yanına park ettirdi! Rehberler sürekli birbirleri ile iletişim halinde olduğu için, aslanı ilk bulan ekip olarak herkese haber verdik.
Tabi bir süre sonra hayvan sıkılıp uzaklaşmaya başladı.
Gün içinde bir çok farklı kuş türü gördük.
Hippo Pool
Hippo Pool dedikleri gölete gelince arabadan indik.
Fotoğraf çekerken suyaygırlarının arasında bir şey farkettim. Benim haricimde herkes yüzen bir dal parçası olduğu konusunda hem fikirdi çünkü hayvanlar hiç tepki vermiyordu ama 10 dakika sonra hareket etmeye başlayınca haklı olduğum ortaya çıktı! Timsah!
Safariye Devam
İlk Safari miz olunca biraz heyecanlanmış olabiliriz 🙂
Zebralar da tombik tombik koşuyor, renkleri de çok canlı olunca oyuncak hayvan gibi kucaklayası geliyor insanın.
Bu arada rehberimize telefon geldi. Başka bir ekip erkek aslanı bulmuştu. Hemen yolumuzu değiştirip o bölgeye yöneldik.
Afrika antilopu ve zebralar hep beraberler takılıyorlar. Birbirlerinin eksiklerini tamamlayıp hayatta kalma şanslarını arttırıyorlarmış.
Vakitlice kampa varabilmek için saat 14:00 gibi Mikumi’den ayrıldık. Bu arada gönüllü rehberimize 40.000 şilin, yaklaşık 17 dolar, bahşiş verdik.