Hayaller ve Gerçekler
Dünyada görülecek birbirinden güzel o kadar çok yer var ki! Nasıl olsa yaşlanınca da gezebiliriz diye Avrupa ‘nın tamamını gezilecek yerler listemizin sonuna atıp durduk. Hatta rafa kaldırdık uzun bir süre. Ama konusu açıldı mı hep karavanla gezmeli diyorduk. Son üç yıldır Türkiye’de olmamızdan mı yoksa Amerika’da gördüğümüz karavancılara özendiğimizden mi bilmiyorum ama, bir anda dedik ki: neden iki proje arasında, Tanzanya’ya taşınmadan önce gidip gezmiyoruz?
İlk iş bize en uygun olan karavan tipini araştırmaya başladık. Normal otoparklara da çaktırmadan park edilebilen Campervan’da karar kıldık. Bu arada İspanyol ve İtalyan karavancıların paylaşım yaptığı websiteleri buldum. En favorim harita üzerinde işaretli park yerlerini gösteren ve gidip park eden herkesin güncel yorum ve foto eklediği www.furgovw.org oldu. Burada bulduğum uygun yerler ve günlük maksimum km sınırı ile 2 aylık bir rota çıkardım. Ortalama bir yakıt sarfiyatı kabulü ve autotraveler.ru/en/spravka/fuel-price-in-europe sitesindeki yakıt fiyatlarını da kullanarak yaklaşık bi bütçe bile hesapladım.
Hesabıma göre 14,500 km yol yapacaktık. Önümüzde tek bir engel kalmıştı: Şengen vizesi!
İkimizin de önceden Şengen vizesi olmadığı için bir acenteye danıştık. Bu planla direk başvurursak red alma ihtimalimiz olduğunu söylediler. Sonuç olarak bizi önce kısa süreli, çok giriş çıkışlı bir Yunanistan vizesi alıp, göstermelik bir giriş çıkış yaptıktan sonra tekrar uzun süreli bir vizeye başvurmaya ikna ettiler. Ama korktuğumuz başımıza geldi; geçerlilik süresi üç ay olan 20 günlük bir vize çıktı! Ve bizim bütün planlar suya düştü.
Neye Niyet Neye Kısmet
Moral dibe vurduğu için bir süre kararsız kaldık. Ne yapalım derken yeni projeye gidiş tarihi de netleşmeye başlayınca, riske atmamak için, sadece yedi günlük bir program yapmaya karar verdik.
Otobüsle gitme imkanı olduğu için ilk durak Atina olsun dedik.
Sonra Ryanair’ın o tarihlerde Atina’dan kalkan en uygun uçuşuna baktım : Bologna. Öyle olunca sonraki duraklarımızı Venedik ve Floransa olarak belirledik.
Dönüş uçuş seçeneklerini araştırırken THY’nin İstanbul-Atina + Venedik – İstanbul çoklu uçuş kombinasyonun uygun fiyatlı olduğunu fark edince, bu kadar kısıtlı bir sürede saatlerce otobüs yolculuğu yapmaktan vazgeçip, rotamızı netleştirdik.
Ve istemeden de olsa tarihimizin ilk klasik turist modundaki gezisini gerçekleştirmiş olduk 😅.
Hep plan programın öneminden bahsettim ama her zaman evdeki hesap çarşıya uymuyor tabi. Daha önce de ani bir kararla yola çıkmak zorunda kalmıştık ama bu sefer planı netleştirip, otel, uçak ve otobüs biletlerini alma işini son 24 saat içinde hallederek yeni bir rekora imza attık!
Rotamız ve Konaklama
Uçak bileti ve konaklamayı son dakika ayarlamış olmamıza rağmen, 2 – 9 Aralık 2017 tarihleri hem kış hem de Noel /Yılbaşı tatili öncesine denk geldiği için uygun yer bulmakta sıkıntı yaşamadık.
Rotamız ve Seyahat yöntemimiz;
YUNANİSTAN | ||
1. Gün | İstanbul – Atina | THY |
2. Gün | Atina | – |
İTALYA | ||
3. Gün | Atina – Bologna | Ryanair |
Bologna – Floransa | Kiralık araba | |
4. Gün | San Gimignano | Kiralık araba |
Volterra | Kiralık araba | |
Pisa | Kiralık araba | |
5. Gün | Floransa | – |
6. Gün | Floransa – Bologna | Kiralık araba |
Bologna – Venedik | Flixbus | |
7. Gün | Venedik | – |
8. Gün | Venedik – İstanbul | THY |
Konaklama ve gecelik fiyatlar;
Atina | Art Gallery Hotel | 2 gece | 206 TL |
Floransa | Parione Uno | 3 gece | 203 TL |
Venedik | Locanda Herion | 2 gece | 446 TL |