Miami’den Gece Konaklamalı Gidilebilen Parklar
Bu yazıda Miami’den en az bir gece konaklamalı gidilen Parklar, Spring ve Key’lerden bahsedeceğim.
Ocala National Forest – Alexander Springs
Alexander Springs, Orlando’nun hemen kuzeyindeki Ocala Milli Ormanın içinde ve Miami’ye yaklaşık 4,5 saat mesafede.. Bizim gibi doğa yürüyüşü ve kamp yapmayı sevenler için çok güzel bir yer. Bu bölgeyi ünlü yapan özellik doğal su kaynaklarının oluşturdu cam gibi berrak nehirlerde yüzebilmek.
Yüzülen kısımlarda timsah olmuyor. Florida’da bu çok önemli, ilk araştıracağınız detay bu olmalı! Daha ileriye gitmek isterseniz timsah riski olduğu için yüzmek yasak ama kano ile dolaşabiliyorsunuz. Neyse ki biz kano yaparken de timsaha denk gelmedik, videodaki su samuru suda gördüğümüz en vahşi hayvandı 🙂
Akbabalar yılın belli dönemlerinde Miami’de yüksek binaların üstünde sürü halinde dönüyorlar, çok sürreal.
Yiyecek, diş macunu ve krem gibi kokulu şeyleri koymak için herkesin kendine özel ayı kutusu var. Karavanda sıkıntı yok ama araba ve çadırda kesinlikle hiç bir şey kalmaması gerekiyor. Yani Florida’da sadece timsah değil ayı da var.
Blue Spring State Park
Bu su kaynağını diğerlerinden ayıran özellik sadece suyun kaynağında değil nehir boyunca yüzebiliyor olmanız. Blue Spring nehri boyunca ahşap yürüme yolları yapmışlar. Yemyeşil bir ormanın içinden kaynağa kadar yürünebiliyor. Sonra da kendini akıntıya bırakıp manzaranın tadını çıkartıyorsun.
Yürüme yolları ve yüzme platformu.
Suyu o kadar berrak ki etrafınızdaki dev balıklar biraz korkutabilir. Hatta biz oradayken suda kocaman iki Manatee ve yavrusu da vardı.
Aslında Manateeler her yerde, bizim evin önünde Marinanın içinde bile görmüştük ama bu kadar yakında suyun içindeyken sadece burada gördük.
Suyun altı kadar ormanın içi de vahşi hayatla dolu ama neyse ki bu bölgede ayı yokmuş.
Bahia Honda State Park & Key West
Burası Key West’e en yakın kamp yapılabilen eyalet parkı olduğu için boş yer bulmak çok çok zor. Websitesinden sürekli takip edip bir gecelik boş yer bulunca hemen rezervasyonu yapıverdim.
Her kamp alanında piknik masası, sabit mangal/ateş çukuru ve elektrik mevcut. Gerçi gece yağmur ve fırtına geldiği için kamp ocağında yemeğimizi hazırlayıp hemen toplanıp erkenden yattık.
Doğası ve denizi muhteşem ama şansımıza kırmızı yosun mevsimi olduğu için denize giremedik, onu yerine iki günümüzü de Key West’ti keşfederek geçirdik.
Arabamızı merkezde Mallory meydanı otoparkına park edip Key West’i yürüyerek dolaştık. O kadar güzel bir şehir ki adım başı durup evleri, binaları ve ağaçları incelemek istiyorsun.
ikinci gün the breakfast club, too da geç bir kahvaltı yaptık. Çok lezzetliydi ama Amerika’daki diğer Diner’larda da olduğu gibi tabakların ancak yarısını bitirebildik.
Burada Miami’deki turistlerden farklı olarak yerel turist ağırlıklıydı, atmosferine bayıldık. Oteller çok pahalı ama bir daha ki sefere 1-2 gece de olsa şehir içinde bir otelde kalıp gündüz dolaşırken gördüğümüz cici mekanlarda akşam canlı müzik dinlemek istiyoruz.