Gün 65 – 69 Selimiye Koyu
Bozburun Yarımadasında ilk durağımız Selimiye idi. Bir Macgregor, bir Tirhandil beş gün küçük adanın karaya bakan tarafında demirledik. Gerçi Selimiye’de her yer karaya bakıyor 😂.
Kendimizi sağlama alıyoruz.
Sessiz, huzurlu küçük bir kasaba ama her şey vardı. Hatta organik deterjan bile bulduk. Rahatsız olduğumuz tek şey son sürat yanımızdan geçen büyük yat dingileri oldu.
Bir gün Sığ Liman’a gidip geldik. Bir akşam da sahilde rakı balık yaptık.
Buradan sonra, herkesin farklı planları olduğu için, yolumuza yalnız devam ettik.
Gün 70 Orhaniye, Kız kumu
Sabah kısa bir seyirle Kız kumuna geldik. Pilot kitapta bulduğumuz yer artık yokmuş, o yüzden Martı Marina’ya yanaşmak zorunda kaldık.
Yanan yerlerdeki ağaçlar kahverengi tonlarında olsa da koyun geneli hala yeşil ve güzeldi.
Hele ertesi sabah erken saatte deniz çarşaf gibiyken ayrı bir hayran kaldık.
Gün 71 – 72 Dirsekbükü
İskelemizde denize dimdik inen yüksek tepeler, sancağımızda Kameriye ve Koca adadan geçerek seyir yaptık. Hava mis gibi, deniz pırıl pırıldı.
Ruhumuz dinlendi… sonra Dirsekbükü’ne vardık ve aşık olduk… Tam da bize en uygun yer boştu. Yolculuğumuzun ikinci ayında en favori yerimiz burası oldu. Yüzmeye doyamadım. Hatta cesaretimi toplayıp drone bile uçurdum. Çünkü bu manzara bunu hak ediyordu.
ikinci akşam doğuda, tepelerin arkasinda, şimşekler çakmaya ve rüzgar da şiddetlenmeye başladı. Çapa tarayacak baya diye tedirgin oldum. Neyseki bir kaç saat sonra hava duruldu. Ama Selimiye’de çok şiddetli bora yapmış, tam zamanında ayrılmışız.
Seyrimizin 75. gününde yeni favori koyumuz burası olmuştu. Ama önümüzdeki haftalarda uzun sureli kalmaya daha uygun ve en az burası kadar güzel başka bir yer keşfettik. Onu da Göcek yazımda anlatacağım.
Gün 73 – 75 Bozburun
Hava yine yükselecek gibi görünüyordu, o yüzden üç gün Bozburun Limanda kaldık. Mart ayında karavanla gelmiş ve çok beğenmiştik zaten. Nadir duşu olan barınaklardan biri burası. Ama kaldığımız en pahalı barınaktı sanırım. Kasabada yürüyüşler yaptık, güzel yemekler yedik ama hiç fotoğraf çekmemişiz🤦♀️
Gün 76 Serçe Limanı
Mart ayında, Serce Limanı’na da uğramıştık ama kalamamıştık. Karadan ulaşım biraz sıkıntılıydı. Denizden yaklaşırken ise dik yamaçlarla çevrili bu koyun girişini son ana kadar göremiyorsunuz. Hatta oradan giriş olduğunu bilmesek göremezdik.
Restoranın iskelesine/Tonozuna bağlanıp gece ücretsiz kaldık tatbiki aksam yemeğini orada yemek şartıyla. Bu bölge için standart bir uygulama ama bizim için bir ilk oldu. Pahalı olduğunu düşünmüştük, ta ki Göcek’e varana kadar 😅
Gün 77 İçmeler
Marmaris’te yakıt ikmali yaptıktan sonra İçmeler’e demir atıp alargada kaldık. Tepeler tamamen yanmıs, iş makinaları çalışmaya başlamıştı bile.
Muhteşem bir dolunaya denk geldik ve sakin bir gece geçirdik.
Gün 78 Ekincik Koyu
İçmeler – Ekincik seyri tahminimizden çok daha uzun surdu. Çünkü uluslararası tatbikat vardı ve açıktan dolaşmak zorunda kaldık. Ama neyse ki rüzgar şiddetlenmeden koya girip demir atabildik.
Yine alargada kaldık. Ama çok yorulmuştuk ki denize bile girmedik.