Venedik’te Son Sabah
Mis gibi, günlük güneşlik bir sabaha uyanınca kahvaltıyı pas geçip! bir gün önce dolaştığımız sokaklara geri döndük. İki gündür ortalarda olmayan gondolcular da gelmiş, güne hazırlık yapmaya başlamışlardı.
Rialto köprüsüne vardığımızda dünkü puslu havadan eser kalmamış, yaşam kaldığı yerden devam etmeye başlamıştı. Gondolcular da örtüleri açmış güne hazırlık yapıyorlardı. Önceki gün, aynı kanalda 20 dakika git-gel yapmak için 80 euro istediklerini öğrendiğimizde vazgeçtiğimiz için fotoğraflarını çekip yolumuza devam ettik. Zaten deniz otobüsü ile dolaştığımız için gerek de kalmadı.
İstanbul uçağımız saat 14:20’da kalkacağı için biraz vaktimiz vardı. Biz de bir şeyler atıştırıp sabah kahvemizi içmek için köprünün hemen ayağındaki cici bir kafeye oturup manzaranın tadını çıkardık.
Venedik’ten Marco Polo Havalimanı
Otelden yürüyerek 15 dakikada tren garına vardık. Sonra da Ponte della Costituzione köprüsünü geçtip hemen sağdaki bilet gişesinden otobüs biletimizi alıp durağa geçtik. Tam zamanında gitmişiz, sadece 5 dakika bekledik. Yarım saatte havalimanına vardık, erken bile gitmişiz. Havalimanı çok küçük olduğu için oyalanacak pek birşey de yoktu.
Akşam Atatürk havalimanı’ndan eve giderken maruz kaldığımız saçma sapan trafik neredeyse bütün pozitif enerjimizi sömürdü. Ama bu şehirdeki son haftamız, sabır, diyerek kendimizi teselli etmeye çalıştık 😅😎.
Avrupa’ya İlk Adım – Neye Niyet Neye Kısmet – ilk yazıya dönmek için tıklayın