Rize’den Artvin’e
Pokut Yaylasından Şenyuva köyüne inmemiz neredeyse 40 dk (13 km) sürdü. Şenyuva – Artvin merkez 140 km ve yaklaşık 2,5 saat. Kargomu almam gerektiği için mecburen şehir içine girmek zorunda kaldık. Artvin şehir merkezi tamamen yamaca kurulmuş. Döne döne 5 km yi 15dk da ancak tırmanabildik. Aklıma gelen ilk soru “burada yaşayanlar nasıl ehliyet alıyor acaba?” oldu. Acemi bir şoförün o yokuşlarda arabayı kaçırmadan kaldırması imkansız gibi, hele bi de yağışlıysa!
Şavşat Karagöl
Artvin – Şavşat arası 68 km, 1sa 20 dk bir yoldan sonra Şavşat merkeze uğrayıp erzak takviyesi yaptık. Buraya kadar hep Google Maps ile geldik. Bölgenin çevrim dışı haritasını da indirdiğim için hiç sıkıntı yaşamadık ama Karagöl’e giden yol için esnaf başka yön, Maps başka yön gösterince insanları dinlemeyi seçtik. Sonuç:
Google Maps’in 25 km 50 dk lık yolu yerine
Karagöl tabelalarını takip ederek 19 km 30 dk da Karagöl’e ulaştık.
Yolun Son 1km si biraz bozuk ama diğer yayla yollarıyla kıyaslayınca otoyol gibiydi :):)
Hava kararana kadar ancak çadırı kurup yerleştiğimiz için Manzaranın güzelliğini ancak ertesi sabah takdir edebildik.
Gece ayı gelir mi diye sorduğumuz Park görevlisinin bizi telkin etmek için “Merak etmeyin çevrede havlayan köpekler yaban hayvanlarını uzak tutsun diye burada” demesi…
Diğer kampçıların yaban hayvanlarını!! uzaklaştırmak için havalı korna ve tüfek kullanması…
Bizi hiç rahatlatmadı!! 🙂 🙂
Akşam yemeğinden sonra tüm mutfak malzemelerini ve yemekleri arabaya geri koyduk. Çöplerimizi de 100 m ilerideki bir çardağa astık. Çeşmenin suyu göle karıştığı için deterjan kullanmak yasak, biz de bulaşıkları limonla silip durulamak zorunda kaldık.
Rakım 1630 metre olmasına rağmen gece hava çok serin değildi rahat uyuduk diyeceğim ama her çıtırtıyı ayı sandığımız için sürekli uyandık. Gerçi komşu çadırdaki Artvin çok sesli korosu sabah 3’e kadar türkü söyleyip horon teptiği için bütün hayvanlar kaçmıştır diye düşünüyorum 🙂
Sabah kahvaltıdan sonra gölün etrafında dolaşıp fotoğraf çektik. Sanırım her gelen göldeki sazan balıklarını besliyor çünkü iskeleye çıktığımızda hangi köşeye geçsek balıklar oraya geliyordu, sanki düşsen seni de yiyecekler gibi 🙂 Sazan balıklarının arasında yüzen kırmızı japon balıkları ise çok ilginç.
Şavşat’tan Sarp Sınır Kapısına
Yayla evlerinin fotoğrafını çekip köy içinde biraz dolaştıktan sonra cuma günü haftasonu kaçamağı! yapmak isteyen insan kalabalığına kalmamak için Borçka Karagöl’ü pas geçip Sarp sınır kapısına doğru yola çıktık.
Tebrikler, guzel yazilar. Ancak Macahel, Maral Selalesi, Mencuna Selalesi, Bayrakli Selalesi vs gitmek icin tekrar buralara geleceksiniz. Keske Borcka Karagol’e de gitseydiniz ayrica. Yine de tebrikler. Bu arada Macahel(enaz 1 gun gecirilebilir)-Maral Selalesi yolu var ve devam ederek Meydancik’a ulasiyor ama ancak jip turu bir aracla gidilebilir.
Teşekkür ederim. Tekrar gitmeyi çok istiyoruz. Hatta yolda tanıştığımız insanların tavsiyeleri üzerine not almışım; Arşiyan yaylası Boğa gölü, Borçka Karagöl’ün yukarısındaki Heba yaylası ve şimdi de sizinkileri not alıyorum 🙂 Ama yol uzun belki bu sefer Artvin’e uçup oradan araba kiralarız.